Yargıtay Kararları

YAZLIK İHTİYACI YAŞAM BİÇİMİ OLARAK SÜREKLİ KONUT İHTİYACININ DEVAMI NİTELİĞİNDEDİR. BU NEDENLE MAHKEME TARAFINDAN YAZLIK İHTİYACINA YÖNELİK DELİLLERİN SUNULMASINA İMKAN TANINMALI, TAŞINMAZIN BULUNDUĞU YER VE MİMARİ YAPISI İTİBARİYLE YAZLIK NİTELİĞİNDE OL

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi, T. 27.10.2014, E. 2014/11405, K. 2014/11609 

“Ancak uygulamada yazlık ihtiyacı yaşam biçimi olarak sürekli konut ihtiyacının bir devamı olarak nitelendirilmiştir. Bu ilkeden hareketle taraflara yazlık ihtiyacına yönelik delillerinin ibrazı için imkan tanınarak dava konusu taşınmazın bulunduğu yer ve mimari yapısı itibariyle yazlık nitelikte olup olmadığı hususunun araştırılması gerekirken eksik inceleme ile davanın reddine karar verilmesi doğru değildir.”

EŞİNE KARŞI İLGİSİZ OLMAK EŞİNİ SÜREKLİ ÖZEL GÜNLERDE VE SOSYAL ORTAMLARDA YALNIZ BIRAKMAK BOŞANMA NEDENİDİR

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi T. 4.10.2016, E. 2015/20218, K. 2016/13513 

"Mahkemece, evlilik birliğinin sarsılmasına yol açan olaylarda, davalı-karşı davacı kadının tamamen kusurlu olduğu kabul edilerek, kadının davasının reddine, erkeğin davasının kabulü ile boşanmalarına karar verilmiş ise de; davalı-karşı davacı kadının mahkemece kabul edilen ve gerçekleşen kusurlu davranışları yanında, davacı-karşı davalı erkeğin de eşine karşı ilgisiz olduğu, eşini sürekli özel günlerde ve sosyal ortamlarda yalnız bıraktığı ve boşanmaya sebebiyet veren olaylarda, kusurlu olduğu anlaşılmaktadır. "

YÜKLENİCİDEN AYNI SÖZLEŞME İLE KONUT VE DÜKKAN SATIN ALINMASINA İLİŞKİN UYUŞMAZLIKTA, DAVANIN KONUT YÖNÜNDEN TÜKETİCİ MAHKEMESİNDE, DÜKKAN YÖNÜNDEN İSE ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNDE GÖRÜLMESİ GEREKİR

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi, T. 7.10.2015, E. 2014/36560, K. 2015/28622 

“Bu durumda mahkemece,davaya konu mesken niteliğindeki bağımsız bölümler yönünden davanın tefrik edilerek Tüketici Mahkemesi sıfatı ile görülmesi,eldeki davaya ise sadece dava konusu dükkan yönünden devam edilmesi gerekirken yanlış değerlendirme ile uyuşmazlığın tamamının genel mahkeme sıfatı ile görülüp sonuçlandırılması usul ve yasaya aykırıdır.”

YASAL SÜRESİ GEÇTİKTEN SONRA VERİLEN VE DAVACI TARAFIN İTİRAZI İLE KARŞILAŞTIĞI İÇİN HİÇ VERİLMEMİŞ SAYILAN CEVAP DİLEKÇESİNİN ISLAHI SURETİYLE ZAMANAŞIMI DEFİ İLERİ SÜRÜLEMEZ

Yargıtay 15. Hukuk Dairesi T. 25.1.2018, E. 2016/2289, K. 2018/223 

“Hal böyle olunca, yasal süresi geçtikten sonra verilen ve davacı tarafın itirazı ile karşılaştığı için hiç verilmemiş sayılan cevap dilekçesinin ıslahı suretiyle zamanaşımı def'i ileri sürülemeyeceğinden somut uyuşmazlığımızda mahkemenin zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar vermesi doğru olmamıştır.”

ARSA PAYI KARŞILIĞI İNŞAAT SÖZLEŞMESİNİN FESHİNDEN DOĞAN ALACAKLARA İLİŞKİN ZAMANAŞIMI, FESİH MAHKEME KARARININ KESİNLEŞTİĞİ TARİHTEN İTİBAREN BAŞLAR. TBK M. 147/6 UYARINCA ZAMANAŞIMI SÜRESİ BEŞ YILDIR

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi T. 25.4.2024, E. 2023/366, K. 2024/1101 

“TBK’nın 147/6 ncı maddesi uyarınca, bazı durumlar ayrık olmak üzere eser sözleşmesinde uygulanacak zamanaşımı süresi 5 yıldır. Arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesinin feshi halinde zamanaşımının başlayacağı tarih, mahkeme kararıyla feshedilmiş ise mahkeme kararının kesinleştiği, tarafların mutabakatı ile feshedilmişse fesih konusunda taraf iradelerinin birleştiği tarih olacaktır.”

YÜKLENİCİNİN YAPSATÇI OLDUĞU YANİ KENDİSİNE AİT TAŞINMAZ ÜZERİNE İNŞA ETTİĞİ YAPIDAN BİR BAĞIMSIZ BÖLÜMÜ ÜÇÜNCÜ KİŞİYE SATMASI ALACAĞIN TEMLİKİ NİTELİĞİNDEDİR

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi T. 23.03.2017, E. 2015/18249, K. 2017/2263

“Yüklenicinin arsa payı karşılığı inşaat yapmakta olduğu veya arsa sahibinin aynı zamanda yüklenici sıfatıyla hareket ederek (yapsatçı konumunda) inşa etmekte olduğu binalardan bağımsız bölüm satın alınması halinde Türk Borçlar Kanununun 184. maddesi gereğince üçüncü kişiye yapılacak temlikin yazılı olması yeterlidir.”

ÖN ALIM DAVALARINDA DAVACI BEDELDE MUVAZAA İDDİASINI İSPATLAYAMADIĞI TAKDİRDE İDDİA ETTİĞİ BEDEL İLE TAPUDAKİ BEDEL ARASINDAKİ FARK ÜZERİNDEN DAVALI LEHİNE, KALAN KISIM ÜZERİNDEN DE DAVACI LEHİNE VEKALET ÜCRETİ TAKDİRİ GEREKİR

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi T. 11.10.2023, E. 2023/4246, K. 2023/4659

“Davacı tarafın bedelde muvazaa iddiası ispat edilmez ve tapuda belirtilen miktar üzerinden ön alım hakkının tanınması davacı tarafından istenirse bu takdirde aradaki fark yönünden kendisini vekil ile temsil ettiren davalı lehine de vekalet ücretinin takdiri gerekmektedir. Keza mahkeme masraflarının hesabında da bıı durumu göz önünde bulundurur (Ön alım davaları, Müslim Tuna Boylu, 4. baskı, Sayfa 578).Ön alım davalarında davacı bedelde muvazaa iddiasını kanıtlayamadığı takdirde iddia ettiği bedel ile tapudaki bedel arasındaki fark üzerinden davalı lehine, kalan kısım üzerinden de davacı lehine vekalet ücreti takdiri gerekir.”

AV. ARB. Seher ÇINGIL, LL.M.

Hakkımızda

Avukat Seher ÇINGIL, düzenli olarak mevzuat değişikliklerini takip ederek, güncel ve hukuki konularla ilgili yayınladığı eserlerle çalışmalarına devam etmektedir. Bu sayede müvekkillere sunulan hizmetin verimliliği artmakta ve dinamik bir iş disiplini ile en hızlı ve güvenilir hukuki hizmet sağlamaktadır.

İletişim

Konacık Mah. Kazım Karabekir Cad. No:24 D:A-3 Bodrum, Muğla