Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 07.07.2025 E. 2025/8412 K. 2025/10476
“Yapılan bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; itirazın iptaline konu icra takibinin dayanağını oluşturan ortak gider alacağının kaynağının 24.12.2017 tarihli olağan genel kurul toplantısının 5 inci maddesi gereğince 21.01.2018 tarihli site temsilciler meclisinde alınan aidat kararına ilişkin olduğu, alınan bu aidat kararına ilişkin olarak ortak gider alacağının ödenmediğinden bahisle davalı hakkında icra takibi başlatıldığı ve davalının söz konusu icra takiplerine itiraz etmesi üzerine takibin durduğunu ve davalı aleyhine itirazın iptali davası açıldığı, davalı tarafından 24.12.2017 tarihli olağan genel kurul toplantısı ile 21.01.2018 tarihli site temsilciler meclisinde alınan kararların yok hükmünde olduğunun tespiti, olmadığında iptali için açılan davanın kabulüne karar verildiği, dosyanın istinaf aşamasında olup henüz İlk Derece Mahkemesince verilen kararın kesinleşmediği anlaşılmaktadır. Mahkemece 24.12.2017 tarihli olağan genel kurul toplantısı ile 21.01.2018 tarihli site temsilciler meclisinde alınan kararların yok hükmünde olduğunun tespiti, olmadığında iptaline ilişkin dosyanın kesinleşmesi bekletici mesele yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olduğundan, Adalet Bakanlığının bu yerinde görülen temyiz talebinin kabulüne karar vermek gerekmiştir.”
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi T. 12.3.2019 E. 2019/287 K. 2019/1688
“Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında somut olayda, davacı, yönetim planının iptalini istediğinden yönetim planının üçüncü maddesi ve 634 sayılı Kanunun 33. maddesi birlikte değerlendirildiğinde, yönetim planının kanunun emredici hükümlerine aykırı olması halinde kat malikleri tarafından bu maddelerin iptali için her zaman mahkemeye başvurulabileceği ve yönetim planının iptali kat maliklerinin hukukunu yakından ilgilendirdiğinden bütün kat maliklerinin de açılacak davaya dahil edilmesi gerektiği dikkate alındığında; öncelikle kat maliklerinin tamamının davaya dahil edilip taraf teşkili sağlandıktan sonra işin esasına girilip oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, doğru görülmemiştir.”
KAT MALİKLERİNİN, KAT MALİKLERİ KURULU KARARI İLE YÖNETİCİYE YETKİ VERMESİ VE YÖNETİCİNİN KAT MALİKLERİ ADINA DAVA AÇMASI HUKUKEN MÜMKÜN DEĞİLDİR.
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi T. 18.4.2013 E. 2012/14977 K. 2013/10159
“Dava, Cevizlidere 1. Etap Toplu Yapı Yönetimi adına yöneticiler tarafından binalarındaki ortak bölümlerdeki ayıplı imalat ve eksik iş bedellerinin tahsiline ilişkindir. Diğer bağımsız bölüm maliklerinin, kat malikleri kurulu kararı ile de olsa yöneticiye yetki vermesi ve yöneticinin kat malikleri adına dava açması hukuken mümkün değildir. Bu şekilde açılan davaya muvafakat vererek taraf teşkili sağlanması da mümkün değildir. Bu tür davaların bizzat kat malikleri tarafından açılması gerekir.“
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi E. 2019/1851 K. 2020/581 T. 10.2.2020
"Davanın kabülü ile; 1.168,20.-TL'nin dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, davacıya ait balkon ve banyodaki rutubetlerin, dökülmelerin ve kararmaların davalının dairesinden kaynaklandığı anlaşılmakla davalının balkonunu doğrama korkulukları ile balkon çıkıntısı arasındaki kılcal boşlukların su geçirmez likit izolasyon malzemeleri ile dolgusunu yaptırmasına, bu işlem için davalıya 1 iş günü süre verilmesine, davalının dairesinin banyosunda bulunan küvetin sökülerek seramik kaplamaların ve derzlerin yenilenmesi ve daha sonra akrilik küvetin monte edilmesi için davalıya 2 iş günü süre verilmesine karar verilmiş…"
