Yargıtay Kararları

ÖLÜMÜNDEN ÖNCEKİ DÖRT YILINI FELÇİ OLARAK GEÇİREN MİRASBIRAKANIN KENDİSİNE BAKAN ÇOCUĞA TAPUDA TAŞINMAZ DEVRETMESİ MUVAZAALI BİR İŞLEM DEĞİLDİR

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E. 2017/1247 K. 2020/47 T. 23.1.2020

“Olayların bu gelişimi; kanser tedavisi gören, beş yıl boyunca cezaevinde kalan ve ölmeden önceki son dört yılını felçli olarak geçiren murisin diğer mirasçılarından mal kaçırmak amacıyla değil de davalı oğlunun gerek kendisi gerekse eşine o güne kadar sağladığı bakım ve desteğin yarattığı minnet duygusu ve yine ileride de bakacağı düşüncesiyle temlikte bulunduğunu göstermektedir. Nitekim, temlik tarihinden sonra da muris ve eşine davalının baktığı dosya kapsamı ile sabittir.”

AYNI TAŞINMAZA İLİŞKİN BİRDEN FAZLA TAŞINMAZ SATIŞ VAADİ SÖZLEŞMESİ YAPILMASI DURUMUNDA ÖNCEKİ TARİHLİ SÖZLEŞMEYE DEĞER VERİLİR

Yargıtay 14. HD., E. 2000/2066 K. 2000/2448 T. 13.04.2000

"Bu durumda iki kişisel hak birbiriyle çatıştığında önceki tarihli olanına değer vermek gerekir. Bunun içindir ki, asli müdahillere ait önceki tarihli satış vaadi sözleşmesine itibar etmek gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmediğinden hükmün bozulması gerekmiştir."

ÖN ALIM DAVALARINDA DAVACI BEDELDE MUVAZAA İDDİASINI İSPATLAYAMADIĞI TAKDİRDE İDDİA ETTİĞİ BEDEL İLE TAPUDAKİ BEDEL ARASINDAKİ FARK ÜZERİNDEN DAVALI LEHİNE, KALAN KISIM ÜZERİNDEN DE DAVACI LEHİNE VEKALET ÜCRETİ TAKDİRİ GEREKİR

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi T. 11.10.2023, E. 2023/4246, K. 2023/4659

“Davacı tarafın bedelde muvazaa iddiası ispat edilmez ve tapuda belirtilen miktar üzerinden ön alım hakkının tanınması davacı tarafından istenirse bu takdirde aradaki fark yönünden kendisini vekil ile temsil ettiren davalı lehine de vekalet ücretinin takdiri gerekmektedir. Keza mahkeme masraflarının hesabında da bıı durumu göz önünde bulundurur (Ön alım davaları, Müslim Tuna Boylu, 4. baskı, Sayfa 578).Ön alım davalarında davacı bedelde muvazaa iddiasını kanıtlayamadığı takdirde iddia ettiği bedel ile tapudaki bedel arasındaki fark üzerinden davalı lehine, kalan kısım üzerinden de davacı lehine vekalet ücreti takdiri gerekir.”

İMAR KANUNU’NUN GEÇİCİ M. 16/10,3 "YAPININ DEPREME DAYANIKLILIĞI HUSUSU MALİKİN SORUMLULUĞUNDADIR." HÜKMÜ İPTAL EDİLMİŞTİR

Anayasa Mahkemesi T. 23/07/2024  E. 2023/74, K.2024/141

"Tüm bu hususlar gözetildiğinde kuralla imar mevzuatına aykırı yapının depreme dayanıklılığının malikin sorumluluğunda olduğu belirtilerek idarenin gözetim ve denetim yükümlülüğünün devam ettiği bir konuda idare aleyhine tazminata hükmedilmesinin önlenmesinin Anayasa’nın 40. maddesiyle güvence altına alınan etkili başvuru hakkının gerekleriyle uyumlu olmadığı sonucuna varılmıştır. Bu yönüyle kural, Anayasa’nın 17. maddesinde güvence altına alınan yaşam hakkı ile bağlantılı olarak Anayasa’nın 40. maddesinde düzenlenen etkili başvuru hakkıyla bağdaşmamaktadır. Açıklanan nedenlerle kural, Anayasa’nın 17. ve 40. maddelerine aykırıdır. İptali gerekir."

AV. ARB. Seher ÇINGIL, LL.M.

Hakkımızda

Avukat Seher ÇINGIL, düzenli olarak mevzuat değişikliklerini takip ederek, güncel ve hukuki konularla ilgili yayınladığı eserlerle çalışmalarına devam etmektedir. Bu sayede müvekkillere sunulan hizmetin verimliliği artmakta ve dinamik bir iş disiplini ile en hızlı ve güvenilir hukuki hizmet sağlamaktadır.

İletişim

Konacık Mah. Kazım Karabekir Cad. No:24 D:A-3 Bodrum, Muğla